OZON GAZI

Tamamlayıcı tedavilerde bu kadar eğitimi niye aldım. Şifanın tek bir yolu yok dedim. Bir kapı açık değilse diğerinden girmek gerekli. En azından denemek gerekli. 

Aslında nöralterapi ile birlikte ozon tedavisi de hayatıma girmişti yıllar önce. Tamamlayıcı tedavi eğitimlerini zor  bulduğumuz, çekinerek yaptığımız yıllardı. Ne güzel ki bu tedaviler çok daha yaygın ve rahatlıkla yapılabiliyor artık. Bilimsel mecralarda kongreleri yapılıyor, çalışmaları yapılıyor. 

Ozon konusuna kısaca bir bakarsak; Ozon tedavisi de aslında bir uyarı tedavisidir. Ozon (O3) bir gazdır. Hastaya ozon vermişiz gibi göründüğü için ilaç tedavisi gibi algılanmaktadır bazı kişilerce. Ama vücuda ozon girmez. Oksijen de girmez. Damardan kan alarak major ozon yaptığımızı farz edelim. ( çeşitli veriliş yöntemleri vardır) Major ozon için hastanın kanını özel şişeye aldık. Bu özel şişe içine ozon gazı verdik. Ozon gazı kanla karşılaştığında hemen kendini oksijene çevirir. Çünkü ozon stabil olmayan bir gazdır. Ortamda bulduğu elektronu kullanıp kendini oksijene çevirmek ister. Böylece özel şişe içinde kan ile karşılaştığında kanda elektron aktivitesi sağlamıştır. İşte bu elektron uyarısı tüm tedaviden sorumludur. Güzel etkiler hemen orada başlamıştır. Ama bu tabi ki yetmez. Kan damar yoluyla anında geri verilir. Zaten kan,  kapalı sistem ile alınır ve hemen verilir. 

Şimdi vücutta oksidatif etkiler başlamış olur. Elektron alışverişi ile uyarılan bir çok sistem aktive olur. Bağışıklık sistemi, oksijen taşıma sistemi, antioksidan sistem vb. Böylece aksayan işler vücut tarafından düzene koyulmaya başlar.

Burada ozon gazı sayesinde verilen elektron miktarı, yani uyarı miktarı, çıkacak sonucu etkilemektedir. Aktive edici ( artırıcı) etki de görülebilir, baskılayıcı etki de. Her iki durumda da hasta zarar görmez. Ve vücudun verdiği tepkileri kontrol ederek tedaviye devam ederiz. 

Yorum Yap

Sosyal Medyada En Çok Bu Hashtag'lerle Arandık!