Şimdi konumuz ne olmalı?
Tabi ki nöralterapi. Yıllardır anlatıp durduğum nöralterapi. Kime anlatıyorum? Hastalarıma. Fizik tedavi uzmanı olarak gördüğüm hastalarımın ağrıları geçmediğinde gidecek bir yol aradım. Ve 2006 dan beri nöralterapinin gücü ile ağrıları geçirmeye çalışıyorum. Aslında geçiren ben değilim. Bana düşen dedektiflik ve rehberlik. Hele ki hasta ile işbirliği yapamazsam hiç olmuyor. Demek ki ortamda bir ben, bir hasta ve bir de nöralterapi var.
Şimdi hastama anlattığım gibi nöralterapiyi anlatacağım. Diyelim ki siz gelip karşıma oturdunuz. Omuzunuz ağrıyor. Ben diyorum ki ‘bir de nöralterapiyi deneyelim’. Diğer tedavilere alternatif değil, destektir. Engellemez ama yolu kısaltır ve açar.
Hastama öncelikle verdiğim sıvının içeriğini söylüyorum. Kuru iğne tedavisi ile karışmasın ve kortizon tedavisi zannedilmesin diye. Verdiğim sıvıda %1 lik lokal anestezik ve serum var, diyorum. Lokal anesteziğin ne olduğunu açıklarken de diş hekimlerinin tedavi yaparken uyuşturmak için kullandıkları ilaçtır, bilirsiniz diyorum. Aslında prokain de kullanıyoruz. Procain yıllarca Türkiyede bulunmayan, çok kısa etkili bir lokal anesteziktir. Almanya’da üretimi vardı. Eskiden Almanyadan getirtmek zorunda kalıyorduk. Sağolsun Assos ilaç yıllarca uğraş verip NTcain ‘ i Türkiyede ruhsatlandırdı. Biz nöralterapistler procaini çok sever ve kullanırız. Kısa etkili olduğu için ganglion blokajlarında, diş ve ağız içi enjeksiyonlarında kullanırız. Ayrıca procaini serum olarak vererek nöralterapiye destek olarak da kullanırız. Vücuda girdikten sonra parçalandığı yan ürünlerin de tedavi edici olduğu bilinmektedir.
Şimdi, sıvımızı hazırladık. İğne nasıl olacak? Bir kere minicik ucu olan dental dediğimiz enjektör ucu kullanıyoruz. Ve bunu cilt, cilt altı, kas, sinir çevresi, kemik, tendon çevresi gibi çeşitli bölgelere uyarı vermekte kullanıyoruz.
Bu uyarıyı anlatırken bilgisayar benzetmesini kullanıyorum. Çünkü bedenimiz elektrikle çalışan bir bilgisayar gibi. Sinirlerimiz içinde elektrik söz konusu. Bu sistemi verdiğimiz sıvı ile kısa süreli kapatıp açmış gibi oluyoruz. Aniden kapatılıp açılan bilgisayar gibi sistem kendini resetler, fabrika ayarlarına döndürür. İşte bunu kullanırız ve nöralterapi ile vücudun çeşitli yerlerine uyarı (enjeksiyon) yaparız.
Şimdi sıra verdiğimiz uyarılara cevap beklemeye geldi. Gelen cevap, semptomların azalması olabilir. Ama aynı şekilde semptomların artması da söz konusu olabilmektedir. Çünkü bu bir ilaç tedavisi değildir. Bedenin dediği olur. Seans seans ağrılar, uyuşmalar, şikayetler azalır. Çünkü sağlık demek denge demekse nöralterapi denge sağlar. Bunu defalarca gördüm ve görmeye devam etmek istiyorum.
